Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir kaç not...

Resim
Dr. Richard Paul ve Dr. Linda Elder'in " Medyadaki Önyargı  ve Propaganda Nasıl S aptanır?" kitabından bir kaç not... Dünya çapındaki haber kaynakları, (ya da Türkiye'deki etkili ve hakim haber kaynakları) klasik medya mantığı (kitleleri ‘ikna’ ve halkı manipüle etme sanatı) anlamında, giderek daha fazla gelişmekte ve karmaşıklaşmaktadır. """"""""""""""""" Demokrasi, halkın milli ve uluslararası olaylar hakkında çok iyi bilgilendirildiği ve halkın olup bitenler konusunda bağımsız ve eleştirel bir şekilde düşünebildiği ölçüde etkili bir hükümet etme şekli olabilir. """"""""""""""""" "Eleştirel bir mantık..." --- ‘Ona inanıyorum ama o doğru olmayabilir.’ --- ‘Ona inanıyoruz fakat hatalı da olabiliriz.’ --- ‘Ona inanmak istiyoruz, fakat arzularımız bizi önyargılı y

Sadece sürüyü takip edin...

Resim
Lalettayn, sıradan, alelade bir hayatsa hayattan beklentiniz, boşuna çalışıp didinmeyin, düşünmeyin, akıl yürütmeyin, kafa yormayın... Sadece sürüyü "takip edin..."

Mücadele ruhu...

Resim
Ahmet Şerif İzgören anlatıyor... Tatil köylerine gidin, 5 yaşında Alman çocuk, alır yemeğini kendisi, hapır hupur yer. Bizim 10 yaşındaki çocuğun yemeğini babası alır, anası yedirir, halası da ağzını siler... Çocuk 35 yaşına gelir, hala ana. baba, hala peşinde koşarlar çocuğun.... Harika bir seminer...   Başarı Öyküleri ile yakupnun

Üstün zekalı & yetenekli çocuk kimdir?..

Resim
Değerli dostum ve meslektaşım Ahmet Bildiren, Doğan Kitap’tan çıkan “Üstün Yetenekli Çocuklar” kitabının önsözüne şu ilginç anısıyla başlıyor… Bir çocuğa “Üç dilek hakkın var, dile benden ne dilersen” diye sorduğumuzda sizce nasıl bir yanıt verir? Oyuncaktan yeni bir bilgisayara, en yeni çıkan Barbie bebeğe pek çok seçenek geliyor akla değil mi? Ama 9 yaşındaki Deniz bakın bu soruya nasıl cevap vermiş: 1- Sonsuz dilek hakkı. 2- Sonsuz dilek haklarını istediğim zaman kullanabilmek. 3- Bu dileklerimi miras olarak bırakabilmek! Çünkü Deniz “üstün yetenekli” bir çocuk. *   *   * Üstün zekalı çocuk, özel akademik alanlarda veya zeka, yaratıcılık, sanat, ve liderlik kapasitesi yönüyle yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren çocuktur. ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ Creative Teaching of the Gifted’de “Üstün zekalı çocukları belirgin özellikleri” şöyle anlatılıyor... Erken Gelişim Özellikleri Erken yürüme Erken konuşma,

e-Ticaretin dahileri ile buluştuk...

Resim
Cumartesi günü NG Hotels Resorts'un ana sponsorluğunda düzenlenen "e-Ticaretin Dahileri Anadolu'da Zirvesi"nin Afyon ayağına Kadir Elçi ile birlikte Afyonhaber adına katılma fırsatım oldu. Türk internet dünyasında ve e-ticaret'te çok başarılı projelere imza atan çok değerli katılımcıların anlattıkları hakikaten girişimci gençlerimiz için bir ışık niteliğinde idi. Türkiye'nin en önemli e-ticaret sitelerinin kurucuları, ceoları, genel müdürleri yönetici ya da konuşmacı olarak zirveye katıldılar, deneyimlerini, tavsiyelerini zirveye dinleyici olarak katılan girişimci adayı üniversiteli gençlere anlattılar. Biz de "fırsat budur" deyip baştan sona bu zirveden istifade ettik, iyi de ettik... Türkiye'nin en önemli, en çok bilinen, en çok hiti olan ve en çok para kazanan e-ticaret sitelerinin yöneticilerinin zirveye katıldıklarını söylemiştim. Sahibinden.com, bilyoner.com, kariyer.net, webrazzi, Paypal Türkiye, limango.com, idefix.com, enuygun.c

Televizyonsuz ve internetsiz, mutlu bir aile...

Resim
Günümüzde aile kavramını aşındıran en önemli etken televizyondur. Bir diğeri ise son yıllarda kullanımı gittikçe yaygınlaşan, hatta kontrolsüz ve denetimsiz boyutlara ulaşan sanal dünya, internet... En temel ahlak kurallarını bile hiçe sayan magazin programları, 10 - 12 yaşındaki çocukların bile sevgililerinin olduğu diziler, vahşetin kanıksanması için kanlı - silahlı görüntüleri defalarca yayınlayan haber programları aslında geleneksel aile kavramına en büyük darbeyi indiren unsurlardır. Zaman zaman "Acaba bu tür programları Türk aile yapısını bozmak için bile bile mi yapıyorlar" diye sormaktan kendimi alamıyorum doğrusu. Denetimden, kontrolden uzak sanal alem, internet, sosyal paylaşım adı altında yalan yanlış, kirli ve ahlaksız içeriklerin de paylaşıldığı Facebook türü siteler, şiddeti, hayalciliği, kolaycılığı ve tembelliği özendiren internet oyunları, insanları sosyal çevresiyle, ailesiyle, çocuklarıyla iletişimden koparan sanal bir alem... Tüm bu olumsuzluklar

İŞTE BİZİM O 1'İ ÖZÜMSETMEMİZ GEREKİYOR

Resim
Einstein “Aslında herkes dahidir. Ancak siz bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirecektir.” der. Sürekli olarak sınav odaklı, mutlak ve koşulsuz başarılı olmaya endeksli, başkalarıyla sürekli kıyaslanan, sınavlardan, karneden puan olarak başarısız bir sonuç çıkaran çocukları aşağılayan, öğrencileri-çocukları sadece birkaç ders veya etkinlikten değil tüm derslerden, etkinliklerden, alanlardan başarılı olmak zorunda bırakan bir sistem… Bu sistemi değiştirmek için gayretler var, “ama”sına giremeyeceğim… İşte “mutlaka her dersten başarılı olunacak-olunmalı”, bir diğer anlatımıyla “genel baaşrı sınavlarında bütün derslerden sorular çıkıyor, bundan dolayı bütün derslerden başarı ortalamanız yüzde 85’in üstünde olmalı, yoksa alacağınız puan hiçbir işe yaramaz” anlayışı artık tartışılmalı, tartışılıyor da… İşte bu eğitim öğretim ortamında unutulan ve mutlaka verilmesi gereken değerler, davranışlar unutuluyor mu aca

24 TV'DE ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR TARTIŞILDI

Resim
24 TV'de  Berfu Haşıoğlu’nun Sunduğu Farkında Mısınız? Programında u zman konuklarla, "Üstün zekalı çocuklar nasıl anlaşılır? Üstün zekalı çocuklar hangi özelliklere sahiptirler" konusu ele alındı. Programa; Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr.  Faruk LEVENT, TUZDER (Tüm Üstün Zekalılar Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı M.Hilmi EREN, Doğa Koleji  Üstün Zekalılar ilköğretim Okulu Müdürü  Arzu SEZER, Psikolog Serap DUYGULU  katıldı. Konuklar aşağıdaki soruları cevapladılar. Üstün zekalı çocuklar hangi özelliklere sahiptirler? Kimlere zeki denir? Üstün zekalı çocuklar nasıl eğitim görmeliler? Testler nasıl uygulanıyor? Özel eğitim hizmetlerinden nasıl yararlanabilirler? Diğer çocuklardan ayrılmaları sosyal bozukluğa neden olur mu? Hangi özelliklere sahipler? Aileler ne yapmalı? Programı tv arsivi’nden izlemek için  tıklayınız.   Programı aşağıdaki videolara  tıklayarak izleyebilirsiniz.      

SİZ İNANDIĞINIZ İÇİN BAŞARILI OLDUNUZ...

Resim
San Francisco Körfezi’ndeki bir okulda, okul müdürü üç öğretmeni çağırıp şöyle demiş: “Siz üç öğretmen, sistemde en iyi ve en uzman kişiler olduğunuz için, doksan tane seçkin üstün zekalı öğrenciyi size vereceğiz.  Bu öğrencilerin gelecek yıl da hızlarını korumalarını sağlamanızı ve çok şey öğrenmelerini bekliyoruz.” Üç öğretmen, öğrenciler ve öğrencilerin anne ve babası bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüşler.  O okul dönemi, hepsinin özellikle hoşuna gitmişti.  Okul bittiği zaman öğrenciler bütün San Francisco Körfezi’ndeki diğer öğrencilere göre yüzde 20–30 daha başarılıydı. Yıl sonu geldiğinde müdür üç öğretmeni çağırıp onlara: “Bir itirafta bulunmak istiyorum. En zeki öğrencilerin 90’ı sizde değildi.  Onlar ortalamanın biraz üstünde öğrencilerdi.  90 öğrenciyi sistemden tesadüfen seçtik.” Öğretmenler, doğal olarak öğrencilerde görülen başarının kendi istisnai öğretme becerilerine bağlanması gerektiği sonucuna vardı. “Bir itirafım daha var.” dedi müdür:  “Siz de en parlak

BANANECİLİK... (NEMELAZIMCILIK)

Resim
Zamanının en kudretli padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'ın "Bir devletin yıkılması neyle olur" diye bir soruya kafası  takılır ve akıl sahibi insanları makamına çağırtarak onlara sorar ama merakı dinmez. Zamanının evliyası olan Yahya Efendiye bir name gönderir ve sorunun cevabını ister. Yahya Efendi de bir küçük not yazar ve gönderir. Kanuni buna çok bozulur ve Yahya Efendinin yanına gider -"Abi biz sana çok değer veriyoruz ama sen bizim çok önemli bir sorumuza bile cevap vermiyorsun" diyerek kırıldığını ifade eder.. Yahya Efendi de; "Padişahım, ben cevabı yazdım okumadın mı?.." "Okudum, sadece NEME LAZIM (BANANE) yazıyordu." "Padişahım! İşte cevap odur. Bir devlette NEME LAZIMCILIK (BANANECİLİK) artarsa o devlet yıkılmaya mahkumdur.." 

MUHAKEME KABİLİYETİNİ GELİŞTİRMEK

Resim
Genellikle başarının, özellikle de güzel konuşup güzel yazmanın başlıca temellerinden birisi de düşünme ve muhakemedir. Birçok kimse bu melekesini gelişigüzel kullanır. Düşünce son derece muhterem olduğu halde, bazen bir kimse için: “Onun düşünceleri on para etmez” deriz. Bundan, değeri olmayan, mantıki bir sıra takip etmeyen, doğruluktan mahrum düşünceler kastedilir. Bazen de düşünmek sözü ile sadece bir şeyi tahayyül etmeyi kastederiz. Bizim, başarının şartı olarak gördüğümüz düşünce, teemmüllü düşüncedir. Bu, fikirlerin basit bir şekilde sıralanması değil, rabıtalı bir şekilde birbirini takip etmesidir. Bu kabiliyet bütün tahsil boyunca işlenerek, mantık ve matematik ilimleri ile düzenlenerek geliştirilir. Buna rağmen birçok tahsilli kimsede muhakeme düzensizliklerine sık sık rastlanır. O halde bu konu üzerine eğilerek, muhakeme düzensizliklerinden kendimizi korumayı ve kurtarmayı başarmalıyız. Muhakemede en fazla rastlanan düzensizliklerden biri, acele genelleme yapmaktır. Bi

Sınavda başarılı, hayatta başarısız çocuklar...

Resim
Okulları işim gereği çok geziyorum. Gittiğim okullarda özellikle birinci kademede yani anasınıfı, birinci ve ikinci sınıflarda sınıfa girer girmez birçok yerde öğretmen hemen “Hadi çiçek olun” der. Çocuklar ellerini önde kavuşturur, ağızlarına fermuar vurulmuş gibi gıkını çıkarmaz. Siz ne kadar kalırsanız onlar da o kadar sessiz olur.   Hiç unutmam. Gittiğim bir okulda okul yöneticisine öğretmenlerin durumu ile ilgili soru sorduğumda “Mükemmel” yanıtını aldım. Merak ettim. Neye göre mükemmel olduğunu. Aldığım cevap şu oldu: “Sınıflarında çıt çıkmaz!”   Hadi bir de buradan bakın. Sınıfı susturan, öğrencileri konuşturmayan, çiçek olan, öğrencilerini mum gibi tutan öğretmen bazı yöneticilere göre mükemmel.   Böyle öğretmen ve yönetici tiplerinin azınlıkta olduğunu düşünmeyin. Sayıları azımsanmayacak kadar fazla. Ve işin ilginç yanı takdir görüyor.   Sizi bilmem ama bana göre ses olan sınıfta iletişim, etkileşim vardır. Okullar sadece bilginin aktarıldığı öğretimin yapı

Her çocuk yeteneklidir...

Resim
Her çocuk yeteneklidir, önemli olan onu keşfetmektir Günümüz araştırmalarının ulaştığı sonuç tek bir zekâ türünün olmadığı, çeşitli zekâ türlerinin bulunduğudur.  Çocuklarda farklı zekâ türleri olduğunu bilmek ve bu zekâ türlerini kullanabilecekleri, zengin öğrenme ortamları sağlayarak , onları sahip oldukları bu zekâ türlerine göre gelişimlerine fırsatlar tanımak gerekir. İnsanın zihinsel kapasitesini anlamak, onun yetenek ve kabiliyetlerini keşfetmek için yüzyılladır çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların özünde, bir kişiye sorulan sorulara o kişinin “en hızlı” ve “mantıklı” cevap verebilmesi ile zekâ arasında bir bağlantının olduğu ileri sürülmüştür. Özellikle eğitim kurumları, yüzyılladır “üstün zekâlı” çocukların peşinde gitmeye çalışmış ve o çocukları keşfedip kabiliyetlerini geliştirmek için uğraş vermişlerdir. İnsan beyninin işleyişine dair bu meraklar, bilimsel çalışmaları da beraberinde getirmiş, 1908 yılında Fransız Psikolog Alfred Binet tarafından in