Çocuklarımıza sorumluluk duygusunu nasıl kazandırabiliriz?




Sağlıklı bir çocuğa sahip olmak her anne- baba için çok özel bir durumdur. Anne babalar, doğduğu andan itibaren tüm yaşam koşullarını çocuğa endeksli olarak düzenlemeye başlar. Yatma saati, yemek saati, gezilecek mekânların seçimi, evde izlenecek televizyon programları, evin düzeni vs… Tüm bunlar, çocuğun gelişimi için önemli etkenlerdir.


Anne babanın, çocuğun eğitimi konusunda yeterli bilgiye sahip olması çok önemlidir. Bebeklik döneminden itibaren çocuğun beslenmesinden tutun da, onunla nasıl iletişim kurulacağı, ses tonunun nasıl ayarlanması gerektiği hatta güzel sözlerle çocuğa nasıl hitap edilmesi gerektiği gibi birçok konuda ebeveynin bilgi sahibi olması önemli bir parametredir.


Yine, çocuğun yemek yemesi için desteklenmesi, tuvalet eğitimi için sağlıklı bir yol izlenmesi, yaşına uygun oyuncak seçimi ve sosyalleşmesinin desteklenmesi de ebeveynin dikkat etmesi gereken başlıca hususlardandır.


Anne- baba, çocuğu kendi başına yapabileceği işlerde desteklemelidir. Sorumluluk alışkanlığı bu şekilde gelişmeye başlayacaktır. Örneğin yemeği yedirilen bir çocuk kaşığı kendi alıp yemek istiyorsa engel olunmamalıdır. Çünkü basit gibi görünen bu durum yemeği dökerek de olsa yemeye çalışan çocukta “ben başarabiliyorum” duygusunu ilk hissetmeye başladığı zamanlardır.


Üstünü ve etrafını kirletmesin diye engellenen çocuk, başarısızlık duygusunu tatmaya başlamıştır. Anne babalar şunu unutmamalıdır; öz bakım becerileri konusunda desteklenen ve kendilerine fırsat verilen çocuklar hem başarmanın keyfini tadar hem de sorumluluk almaya başlar.


Hemen her ebeveyn zamanı geldiğinde, çocuktan kendi sorumluluklarını yerine getirmesini bekler. Özellikle çocuğun okula başlaması ile birlikte bu beklentiler daha netlik kazanır. Okul eşyalarının düzeni, eşyalarına sahip olma, sınıf düzenine uyma, dinleme becerisi… Daha ileriki yıllarda da okul başarısı, ödevlerini zamanında yapma, sınavlarda seviyesine göre başarı elde etme... Eğer çocuk sorumluluk alışkanlığını kazanmış ise aileyi bu konuda çok zorlamayacaktır.


Ancak aileye bağımlı yetişen, kendi başına yemek yiyemeyen, giyinemeyen, her istediği yapılan, kendisine “hiç hayır denilmeyen” ve kuralsız büyüyen çocuklar sorumluluk almakta ileriki yıllarda da zorlanmaktadır. Çocuktaki sorumluluk duygusunun gelişebilmesi için öncelikle anne ve babanın ortak bir disiplin anlayışına sahip olması gerekmektedir.

Pek çok alışkanlık gibi sorumluluk duygusu da ilk çocukluk döneminden itibaren örneklerle yaşatılarak öğretilir. Sorumluluğun kazandırılmasında aile içinde çocuğa karşı takınılan tavır, aile içi etkileşim ve özellikle ailedeki disiplin anlayışının özel bir rolü vardır.


Sorumluluk alışkanlığı kazanabilmesi için çocuğa küçük yaşatan itibaren yaşına, yeteneğine, cinsiyetine uygun görevler vermek gerekir. Böylece bir işe başlama ve sonunu getirme ile ilgili ilk deneyimler yaşayarak öğrenilmeye başlar. Kendi başına bir şeyler başarmak, ihtiyaçlarını giderebilmek, görev almak ve bunu yerine getirmek çocukta kendi kendini denetlemeyi yani iç denetim oluşturmayı meydana getirecektir.

 Her çocuğun farklı yetenekleri, farklı kişilik özellikleri olduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır. Aynı yaştaki her çocuğun aynı sorumlu davranışları yerine getirmesini elbette ki bekleyemeyiz. Sorumluluğun gelişimi çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Ancak, genel gelişim özellikleri açısından değerlendirdiğimizde, çocukların yerine getirebilecekleri sorumluluklarını bilmek, doğru tutum için yardımcı olacaktır.


Hangi yaş grubundaki çocuklardan ne tür sorumluluklar beklenebileceği şöyle özetlenebilir:


- 6 yaşındaki bir çocuk : Tek başına giyinip-soyunabilir, tek başına yemeğini yiyebilir, oyuncaklarını toplayabilir, çıkardığı kıyafetleri yardımla katlayabilir, el-yüz temizliğini yapabilir, basit ev işlerinde yardımcı olabilir.

- 7 yaşındaki bir çocuk: Dişlerini fırçalayabilir, çantasını hazırlayabilir, başladığı işi bitirebilir, ödevlerini hazırlayabilir.


- 8 yaşındaki bir çocuk: Hatırlatmadan öz bakımını yapabilir ve odasını toplayabilir, okuldan gelen mesajları iletebilir, dersleriyle ilgili sorumlulukları alabilir.

- 9 - 11 yaşında çocuk : İlgili olduğu alanları belirleyebilir, zaman planlaması ve günlük programlar yapabilir, zamanını doğru kullanabilir, ev dışı yakın yerlere gidip gelebilir, arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurabilir , alışveriş yapabilir.

Çocuğun sorumluluk duygusunun gelişimi için neler yapılabilir?

a) Çocuğun sorumluluk duygusunu kazanması için önce gerekli bilgilendirilmeyi yapmalısınız. Ona, sorumluluğun önemi anlatılmalıdır. Çocuklar, niçin bazı işleri yapmak zorunda olduklarını bilirlerse kendilerinden beklenen davranışları daha çabuk sergiler.


b) Bilgilendirmeden sonra, çocuğun kendisinden beklenen davranışları gösterebilmesi için ona bir süre tanınmalıdır. Ve bu süreçte çocuk sabırla, ilgiyle takip edilmelidir.

 c) Belli bir süre sonra çocuk, kendisinden beklenen davranışları sergiliyorsa onore edilmelidir. Örneğin çocuk okuldan döndükten sonra paltosunu dolaba astığında ya da ayakkabılarını rafa kaldırdığında ya da çantasını odasına götürdüğünde bu çabasını takdir edin. Eğer çocuk, beklenen davranışları sergilemiyorsa, bunun olası nedenleri gözden geçirilmeli ve yeniden hatırlatma sürecine gidilmelidir

 d) Çocuğun tek başına bazı işleri yapmasına izin verin: Çocuğun 2 - 3 yaşından başlayarak döke- saça çorbasını kendi başına içmesine fırsat verilmeli. Oyuncaklarını toplamasını beklemek, yaşına göre sofra hazırlığına katılması, çiçek sulama vb konularda onun yardımını beklemek sorumluluk konusunda çocuklarımıza destekleyici ortamlar hazırlar. Böyle ortamlar çocuğun kendine olan güvenini arttıracaktır. Tam tersine korumacı yaklaşım, çocuğun yapabileceklerini onların yerine yapmak, bağımsız bireyler olmalarını engeller.


e)Çocuğun seçim yapmasına izin verin: Küçük yaştan başlayarak çocuğa seçme hakkının tanınmasıyla sorumluluk kazandırma eğitimi verilebilir. Seçim yapabilme fırsatlarının çocuğa sunulması, çocuğun kişilik gelişimini olumlu yönde etkiler. Seçim yapabilme; karar verebilme ve seçimlerin sorumluluğunu alabilme becerisini geliştirir, kendilerini daha iyi tanımalarını sağlar, hayat boyu önlerine çıkacak zor kararlarda mücadele edebilmelerine yardımcı olur.


f)Model Olun: Birçok davranışta olduğu gibi sorumluluk bilincini kazandırma sürecinde büyüklerin örnek davranışları önemlidir. Yetişkinlerin kendi yaşantılarına ait sorumluklara gereken özeni göstermeleri, küçük çocukların dikkatini çeker ve onların tutumlarını gözlemleyerek daha iyi öğrenirler.


Lütfiye Beyhan

Psikolojik Danışman

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mücadele ruhu...

Okulun "iklim"i olur mu demeyin!.. Başarıyı o belirliyor...